Arkadaşlar Atatürk’ün ileri görüşlülüğü üzerine Abdi İpekçi’nin bir kitabında okuduğum Sadi Irmak ile yaptığı söyleşinin bir bölümünü sizinle paylaşmak istedim.(Sadi Irmak anlatmaktadır)
Yıl 1932 Amerika’dan bir kadın gazeteci geliyor ve Atatürk’e şu suali soruyor: “İkinci bir Cihan Harbi olur mu?” Atatürk “Olur ve malesef olacaktır,” diyor.
“Niçin çıkacak?”
“Çünkü kolonileri inhisar altında almakta ısrar eden İngiltere ve Fransa karşısında bir Almanya var ki, milli izzeti nefsi zedelenmiştir. Mütemadiyen soyulmaktadır. Versay Muahedesi’yle. Millet tahammül edemeyeceği bir yük altında kalmıştır. Vatanından parçalar bölünmüştür. Korkarım ki bu millet, -ki büyük teknik kabiliyeti haizdir- yarın milli gururunu okşayacak bir demagogun eline geçerse, dünyaya yeni bir harp getirebilir.”
Gazeteci soruyor: “Böyle bir harp olursa Amerika tarafsız kalabilir mi? Amerika harplerden bıkmış.”
Atatürk devam ediyor: “Hayır,maalesef” diyor. “Amerika bu harbe girecektir. Çünkü Amerika, Avrupa meselelerine artık angajedir. Kat’iyen buna seyirci kalamaz. Ticari,ekonomik,sosyal münasebetler o kadar sıklaştırmıştır ki, Avrupa’nın kaderine Amerika artık bigâne kalamaz ve o harbe Amerika girecektir.” Hatta ilave ediyor: “Sonunda da Amerika’nın dahil olduğu taraf harbi kazanabilir.”
Yani 1939’un macerasını yedi sene evvel sarahatle söylüyor ve asıl mühim olan da koloniler devrinin kan dökülmeyen bir solüsyona bağlanmasının lüzumlu olduğunu, evvala kendi vatanında yaptığı ameliyatla ortaya koyuyor ve telkin ediyor…